16 Mayıs 2014 Cuma
Bir Madencinin Vasiyeti budur.
<iframe frameborder="0" width="480" height="270" src="//www.dailymotion.com/embed/video/x1umm9g" allowfullscreen></iframe><br /><a href="http://www.dailymotion.com/video/x1umm9g_bir-madencinin-vasiyeti_news" target="_blank">Bir Madencinin Vasiyeti</a> <i>paylaşan: <a href="http://www.dailymotion.com/haberler" target="_blank">haberler</a></i>
Çizmeyi Çıkarayım mı? Sedye Kirlenmesin diyen işçi
Çizmeyi Çıkarayım mı? Sedye Kirlenmesin paylaşan: sonhaber
Soma'da Çizmeyi Çıkarayım mı? Sedye Kirlenmesin diyen işçi
Soma Maden Ocaklarında Sağ Kurtulan İşçi Çalışma sistemini anlatıyor.
Soma’da büyük facianın yaşandığı madenin 8 işçisi, çalışma sistemini anlattı.
Madendeki düzenin adına, ‘Hadi Hadi’
diyorlar, Çünkü taşeron amirlerinden en çok duydukları söz bu. Ne kadar çok
çalıştırırlarsa, o kadar çok kazanıyorlar. Taraf Gazetesi'nin haberine göre,
işçilerin ağzından korkunç iddialar...
Kollarını uzatıp, her yanındaki kızarıkları gösteriyor bana: ¨Ben kaynakçılık yapıyorum, ama bana eldiven bile vermiyorlar.¨ Yanındaki, ¨İş elbisesini de sadece denetçi geldiğinde veriyorlar¨ diye ekliyor. Arkadaşlarını henüz toprağa vermiş, hepsi SomaHolding’e bağlı Soma Kömür İşletmesi’nde çalışan sekiz işçi bana katliama yol açan ¨hadici¨ sistemi, ölüm dinlemeyen taşeronları, haberli denetçileri, sadece kağıt üstünde var olan sendikayı anlattı. Anlattıkları arasında şirketin ¨susturucuları¨ ve mafyatik yüzü de vardı.
HADİCİ SİSTEM
İşçilerin madendeki çalışma sistemine taktıkları ad: ¨Hadici.¨ Çünkü en çok duydukları laf bu. ¨Beş dakika soluklan, hemen elinde lambasıyla biri gelir: ‘Hadi hadi hadi’ der. Sen, burası göçecek ben girmem dersin. O, ‘Hadi hadi hadi’ .¨
Çünkü, belirlenen miktarın üzerinde çıkarılan kömürü amirler alıyor. Amir dediğimiz taşeron. 10-15 taşeron var burda. İşçileri ne kadar çok çalıştırırlarsa, ceplerine o kadar para giriyor. İşçi bir gün işe gelmediğinde üç günlük yevmiyesini kesiyor, ayrıca aylık primini de vermiyorlar.
ÖLÜMLERİ SAKLIYORLAR
İş durmasın diye büyük bir iş ¨kazası¨ olduğunda ya da bir işçi öldüğünde diğer madencilere haber verilmiyor. İşçilerden birisi ¨Arkadaşınız orda ölmüş, siz çalışmaya devam ediyorsunuz, mesai bitince öğreniyorsunuz¨ diye anlatıyor durumu. Bu arada, bugün (dün) de şirketin başka bir maden ocağında çalışan işçilere ¨İşbaşı yapacaksınız¨ denmiş. İşçilerin anlatımına göre neredeyse her yıl ölüm oluyor şirketin madenlerinde. Son ölüm vakası ocak ayında yaşanmış. Bir işçi saat 8.05’te bantta sıkışıp yarım saat asılı kalmış. Savcı 12 sularında gelip, şöyle bir bakıp gitmiş. Ve sonra işçilere ¨Çalışmaya devam¨ denmiş.
ÖLÜMLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR
Ocak ayındaki ölümde de işçi suçlu gösterilmiş, aileye yaklaşık 50 bin lira verilip olayın üstü kapatılmış. İşçilerin anlattığına göre, ¨Yeraltında ölenler, hastaneye götürülürken öldü¨ diye kayda geçiriliyor. Bu durumda şirket belli sorumluklardan kurtulmuş oluyor. Bunun için de belli doktorların altına imza attığı belgeler düzenleniyor.
PEKİ SENDİKA?
¨Peki sendika?¨ diyorum. ¨Sendika diye bir şey yok¨ diye yanıtlıyorlar. Şöyle devam ediyorlar: ¨Geçen ay sendika temsilcisi seçildi, biz seçime bile gitmedik. Şirket kimi belirlerse o oluyor, sendika temsilcisi şirketin adamı. ¨Sendikaya karşı çıkan 22 yıllık bir işçi de bu yüzden işten çıkarılmış. İşçilerden birisi ¨Bizim babalarımız da madenci olarak çalışıyordu. Ama onlar yeri geldiğinde kazmayı bırakıp , mühendislere ‘sen gir’ ¨ diyebiliyordu. Ama bu sistemde artık bu mümkün değil¨ diyor.
BİR DE SUSTURUCULAR VAR
İki üç işçi kendi arasında konuşup, şartlardan şikayet ettiğinde beş dakika sonra yukardan amirleri tarafından çağırılabiliyor. Bunları, amire uçuran ¨ muhbirler¨e işçiler kendi arasında ¨susturucu¨ diyor. Amir, şikayet eden işçiyi ¨azarlıyor, dövüyor dövdürüyor.¨ ¨Dövmek mi?¨ diye sorduğumda da ¨Tabii ¨ diyorlar, ¨orada ya da akşam evine giderken, kahveden çağırıp...¨ ¨Aranızda dövülen kimse var mı, ya da beni dövülen birisiyle konuşturur musunuz¨dediğimde aldığım yanıt ¨Kimse dövüldüğünü söylemez¨ oluyor. Bu gruptan sonra konuştuğum iki kişi de bana herkese korku salan bir isimden bahsediyor.
Sekiz saat boyunca arama kurtarma çalışmasına katılıp 27 arkadaşının ölü bedenini yukarı taşıyanlardan birisi de kurtarma çalışmalarıyla ilgili şunları anlatıyor.¨Madencileri yine madenciler çıkardı, öyle söylendiği gibi başkaları değil. Bakan ‘17 ölü’dediğinde arkadaşlarımız 150 ölüyü çıkarmışlardı. Bunu herkes biliyordu Gaz maskeleri de tam dışarıya çıkarılmadan önce takılıyor.¨
YAŞAM ODASI PALAVRA, SÜRÜNÜYORUZ
Söylenene göre bu adamın 21 yıllık hapis cezası vermiş. Ve, Soma Kömür İşletmesi’ndeki taşeronlarla patronlarıyla işbirliği halinde çalışıyormuş. ¨Dövdürtme¨ meselesiyle bu adam da ilgileniyormuş.
İşçiler madende çalışmak için 18 yaşını bitirmek gerektiğini, 18 yaşından küçük çalışan görmediklerini söylüyorlar. ¨Peki yaşam odaları var mı?¨ diye sorduğumda aldığım yanıt ise ¨Biz yıllarca çalıştık böyle bir şey görmedik. O galeride işçinin dik durup yürüyeceği yerler bile az. Çamurların içinde sürünerek gidiyoruz¨ oluyor.
İçlerinden birisi, konuşmanın sonunda, konuşmaya başlarken söylediği, aralarda da tekrar ettiği cümleyi bir kez daha tekrarlıyor: ¨Bak bunu mutlaka yaz, bunun adı ecel değil, cinayet¨
‘HABERİNİZ OLSUN DENETİME GELİYORUZ’
Taraf, konuşan işçiler, işçi sağlığı ve iş güvenliği denetimi yapan şirketlerin, bir ay önceden haber vererek denetime geldiğini söylüyor. “Onlar gelmeden önce bütün gün elektrik panoları taşındı. Göstermelik, o gün onlar duruyor. Sonra yine eski panolar çalışıyor” diye anlatıyor bir işçi. Bir başkası diyor ki, “Normal şartlarda ben yanımdaki arkadaşımı göremiyorum tozdan ama denetçi geleceği zaman, her taraf sulanıyor.” Bu arada, arkadan birisi öfkelenerek giriyor söze “Dışarda sıpa gibi yemeğini yiyor, sonra çekiyor, gidiyor.”İşçilerin söylediğine göre 2 kilometrelik galerinin sadece 100 metrelik girişine bakıyor denetçi. Bir işçi de ellerindeki kırmızılıkları gösterip kaynak yaparken kendilerine verilmesi gereken eldivenlerin verilmediğini, naylon eldiven kullandıklarını söylüyor. İşçiler, iş kıyafeti olarak, evden getirdikleri kotları tişörtleri giyiyor. İş kıyafetlerini sadece denetçi gelmeden bir gün önce alabiliyorlar.
VARDİYA DEĞİŞİMİ
İşçilerin vardiya değişimine ilişkin anlattıkları çok çarpıcı. Buna göre, eskiden vardiya değişimi yerüstünde yapılırken, son dönemde zaman kaybı olmasın diye yeraltında yapılıyor. ¨Arkadaşlarımızı görmeden çıkamıyoruz. Onlar iniyor, biz çıkıyoruz¨ diye anlatıyor biri. Diğeri ise sistemi şöyle anlatıyor: ¨Kazmayı biri bırakıyor, öbürü alıyor.¨
Kollarını uzatıp, her yanındaki kızarıkları gösteriyor bana: ¨Ben kaynakçılık yapıyorum, ama bana eldiven bile vermiyorlar.¨ Yanındaki, ¨İş elbisesini de sadece denetçi geldiğinde veriyorlar¨ diye ekliyor. Arkadaşlarını henüz toprağa vermiş, hepsi SomaHolding’e bağlı Soma Kömür İşletmesi’nde çalışan sekiz işçi bana katliama yol açan ¨hadici¨ sistemi, ölüm dinlemeyen taşeronları, haberli denetçileri, sadece kağıt üstünde var olan sendikayı anlattı. Anlattıkları arasında şirketin ¨susturucuları¨ ve mafyatik yüzü de vardı.
HADİCİ SİSTEM
İşçilerin madendeki çalışma sistemine taktıkları ad: ¨Hadici.¨ Çünkü en çok duydukları laf bu. ¨Beş dakika soluklan, hemen elinde lambasıyla biri gelir: ‘Hadi hadi hadi’ der. Sen, burası göçecek ben girmem dersin. O, ‘Hadi hadi hadi’ .¨
Çünkü, belirlenen miktarın üzerinde çıkarılan kömürü amirler alıyor. Amir dediğimiz taşeron. 10-15 taşeron var burda. İşçileri ne kadar çok çalıştırırlarsa, ceplerine o kadar para giriyor. İşçi bir gün işe gelmediğinde üç günlük yevmiyesini kesiyor, ayrıca aylık primini de vermiyorlar.
ÖLÜMLERİ SAKLIYORLAR
İş durmasın diye büyük bir iş ¨kazası¨ olduğunda ya da bir işçi öldüğünde diğer madencilere haber verilmiyor. İşçilerden birisi ¨Arkadaşınız orda ölmüş, siz çalışmaya devam ediyorsunuz, mesai bitince öğreniyorsunuz¨ diye anlatıyor durumu. Bu arada, bugün (dün) de şirketin başka bir maden ocağında çalışan işçilere ¨İşbaşı yapacaksınız¨ denmiş. İşçilerin anlatımına göre neredeyse her yıl ölüm oluyor şirketin madenlerinde. Son ölüm vakası ocak ayında yaşanmış. Bir işçi saat 8.05’te bantta sıkışıp yarım saat asılı kalmış. Savcı 12 sularında gelip, şöyle bir bakıp gitmiş. Ve sonra işçilere ¨Çalışmaya devam¨ denmiş.
ÖLÜMLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR
Ocak ayındaki ölümde de işçi suçlu gösterilmiş, aileye yaklaşık 50 bin lira verilip olayın üstü kapatılmış. İşçilerin anlattığına göre, ¨Yeraltında ölenler, hastaneye götürülürken öldü¨ diye kayda geçiriliyor. Bu durumda şirket belli sorumluklardan kurtulmuş oluyor. Bunun için de belli doktorların altına imza attığı belgeler düzenleniyor.
PEKİ SENDİKA?
¨Peki sendika?¨ diyorum. ¨Sendika diye bir şey yok¨ diye yanıtlıyorlar. Şöyle devam ediyorlar: ¨Geçen ay sendika temsilcisi seçildi, biz seçime bile gitmedik. Şirket kimi belirlerse o oluyor, sendika temsilcisi şirketin adamı. ¨Sendikaya karşı çıkan 22 yıllık bir işçi de bu yüzden işten çıkarılmış. İşçilerden birisi ¨Bizim babalarımız da madenci olarak çalışıyordu. Ama onlar yeri geldiğinde kazmayı bırakıp , mühendislere ‘sen gir’ ¨ diyebiliyordu. Ama bu sistemde artık bu mümkün değil¨ diyor.
BİR DE SUSTURUCULAR VAR
İki üç işçi kendi arasında konuşup, şartlardan şikayet ettiğinde beş dakika sonra yukardan amirleri tarafından çağırılabiliyor. Bunları, amire uçuran ¨ muhbirler¨e işçiler kendi arasında ¨susturucu¨ diyor. Amir, şikayet eden işçiyi ¨azarlıyor, dövüyor dövdürüyor.¨ ¨Dövmek mi?¨ diye sorduğumda da ¨Tabii ¨ diyorlar, ¨orada ya da akşam evine giderken, kahveden çağırıp...¨ ¨Aranızda dövülen kimse var mı, ya da beni dövülen birisiyle konuşturur musunuz¨dediğimde aldığım yanıt ¨Kimse dövüldüğünü söylemez¨ oluyor. Bu gruptan sonra konuştuğum iki kişi de bana herkese korku salan bir isimden bahsediyor.
Sekiz saat boyunca arama kurtarma çalışmasına katılıp 27 arkadaşının ölü bedenini yukarı taşıyanlardan birisi de kurtarma çalışmalarıyla ilgili şunları anlatıyor.¨Madencileri yine madenciler çıkardı, öyle söylendiği gibi başkaları değil. Bakan ‘17 ölü’dediğinde arkadaşlarımız 150 ölüyü çıkarmışlardı. Bunu herkes biliyordu Gaz maskeleri de tam dışarıya çıkarılmadan önce takılıyor.¨
YAŞAM ODASI PALAVRA, SÜRÜNÜYORUZ
Söylenene göre bu adamın 21 yıllık hapis cezası vermiş. Ve, Soma Kömür İşletmesi’ndeki taşeronlarla patronlarıyla işbirliği halinde çalışıyormuş. ¨Dövdürtme¨ meselesiyle bu adam da ilgileniyormuş.
İşçiler madende çalışmak için 18 yaşını bitirmek gerektiğini, 18 yaşından küçük çalışan görmediklerini söylüyorlar. ¨Peki yaşam odaları var mı?¨ diye sorduğumda aldığım yanıt ise ¨Biz yıllarca çalıştık böyle bir şey görmedik. O galeride işçinin dik durup yürüyeceği yerler bile az. Çamurların içinde sürünerek gidiyoruz¨ oluyor.
İçlerinden birisi, konuşmanın sonunda, konuşmaya başlarken söylediği, aralarda da tekrar ettiği cümleyi bir kez daha tekrarlıyor: ¨Bak bunu mutlaka yaz, bunun adı ecel değil, cinayet¨
‘HABERİNİZ OLSUN DENETİME GELİYORUZ’
Taraf, konuşan işçiler, işçi sağlığı ve iş güvenliği denetimi yapan şirketlerin, bir ay önceden haber vererek denetime geldiğini söylüyor. “Onlar gelmeden önce bütün gün elektrik panoları taşındı. Göstermelik, o gün onlar duruyor. Sonra yine eski panolar çalışıyor” diye anlatıyor bir işçi. Bir başkası diyor ki, “Normal şartlarda ben yanımdaki arkadaşımı göremiyorum tozdan ama denetçi geleceği zaman, her taraf sulanıyor.” Bu arada, arkadan birisi öfkelenerek giriyor söze “Dışarda sıpa gibi yemeğini yiyor, sonra çekiyor, gidiyor.”İşçilerin söylediğine göre 2 kilometrelik galerinin sadece 100 metrelik girişine bakıyor denetçi. Bir işçi de ellerindeki kırmızılıkları gösterip kaynak yaparken kendilerine verilmesi gereken eldivenlerin verilmediğini, naylon eldiven kullandıklarını söylüyor. İşçiler, iş kıyafeti olarak, evden getirdikleri kotları tişörtleri giyiyor. İş kıyafetlerini sadece denetçi gelmeden bir gün önce alabiliyorlar.
VARDİYA DEĞİŞİMİ
İşçilerin vardiya değişimine ilişkin anlattıkları çok çarpıcı. Buna göre, eskiden vardiya değişimi yerüstünde yapılırken, son dönemde zaman kaybı olmasın diye yeraltında yapılıyor. ¨Arkadaşlarımızı görmeden çıkamıyoruz. Onlar iniyor, biz çıkıyoruz¨ diye anlatıyor biri. Diğeri ise sistemi şöyle anlatıyor: ¨Kazmayı biri bırakıyor, öbürü alıyor.¨
Soma Maden ocağında Daha önceden felaketin geleceği belliydi ama...
Maden Mühendisleri Odası'nın 2010 yılında hazırladığı raporda özellikle Soma bölgesindeki madenler için ciddi uyarılar yer alıyor.
Soma’daki facia, Türkiye ’deki kömür madenlerinde yaşanan korkunç gerçekleri de gün yüzüne çıkardı. Soma’daki felaketten tam 4 yıl önce hazırlanan maden raporu, yeraltında yaşanan ölümlerin göz göre göre geldiğini, yapılan tüm acil önlem uyarılarının gereği yapılmayarak kazalara davetiye çıkarıldığını ortaya koydu. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası tarafından 2010’da hazırlanan 152 sayfalık, ‘Madenlerde Yaşanan İşKazaları Raporu’nda şu tespitlere yer verildi:
AYAK GÖÇÜKLERİ OLUYOR
Yeraltı madenlerinde uygun ve yeterli tahkimat yapılmamaktadır. Özellikle üretim bacalarında ve kılavuz arınlarında gereğinden de fazla açıklık bırakılmakta, aktif arınlarda kapak tutulmamakta, aktif tavanlarda sürme kama tekniği tam olarak uygulanmamaktadır. Ayaklarda ‘ilerleme kadar göçertme/dolgu yapılması’ kuralı uygulanmamaktadır. Zonguldak havzasında uygulanan ‘göçertmeli-arına paralel sarmalı ağaç tahkimat’ yönteminin can damarı olan sürme kama ve damların şeşbeş ötelenmesi usulleri çok farklı ve eksik biçimlerde uygulanmakta ve ayak göçüklerine yol açmaktadır.
METAN DEŞARJ EDİLEMİYOR
Uygun ve yeterli havalandırma sisteminin bulunmamasına bağlı olarak baca ve kılavuz arınlarındaki metan geliri deşarj edilememektedir. Tali havalandırmanın yanlış uygulanmasına (çok uzun boru hatlarında engellenemeyen kaçaklar, kısa devreye yol açan ek tali vantilatörler, gücü çok az ya da gereğinden fazla tali vantilatörlerin kullanılması) Bu sebeple metan yanması ve grizu patlamaları meydana gelmektedir. Bağımsız havalandırma ilkesinden verilen ödünler özellikle çok sayıda işyeri ve işçinin etkilendiği büyük kazalara neden olabilmektedir. Üretim işyerlerinde nefeslik ve kaçamak yolu olarak kullanılmak üzere yerüstü bağlantılı ikinci bir yol bulunmamaktadır.
ACİL TAHLİYE YAPILAMIYOR
İşçiler ocaktan acil ve güvenli bir şekilde tahliye edilememektedir. Ayrıca bu durum ocak havalandırmasını da olumsuz etkilemektedir. Tehlikeli gazlar için bazı büyük işletmelerde sürekli gaz izleme sistemi kurulu olup, erken uyarı sistemi bulunmamaktadır. Bu sebeple, tehlikeli gazların sürekli takibi yapılamamakta, gerekli tedbirler zamanında alınamamakta ve tehlikeli durumlarda ocağın acil tahliyesi sağlanamamaktadır. Grizulu ocaklarda kullanılması zorunlu olan kendiliğinden emniyetli elektrik donanımının ve devre kesici donanımların zamanla, tamir bakım gördükçe bu özelliğini yitirmesi iyi denetlenmeyen bir husustur. İlkyardım ve tahlisiye istasyonlarının kurulmaması, mevcutların ise uygun nitelikte olmaması nedeniyle kaza sonucu kurtarma ve ilkyardım işlemleri zamanında yapılamamaktadır. Ocakta uygun vasıfta gaz ölçüm cihazının bulunmaması, her vardiyada muntazam aralıklarla gaz ölçümlerinin yapılmaması, ferdi maskelerin bulunmaması veya kullanılamaması, çalışanların metan, karbonmonoksit, karbondioksit ve diğer tehlikeli ve zararlı gazlardan etkilenmesine neden olmaktadır.
PANİK ÖLÜMÜ ARTIRIYOR
Yangın ve patlamadan sağ olarak kurtulanlar, yeterli eğitim ve tatbikatların yapılmaması nedeniyle oluşan panik sonucu bireysel oksijen maskelerini kullanamamakta, güvenli çıkış yollarını bulamamakta ve bu durum ölümleri arttırmaktadır. Çalışanların ocak içi eğimli yollarda malzeme taşınan vagonlara binmeleri, vagon kaçmalarına karşı tedbirlerin alınmaması, yollardaki aralıkların yeterli olmaması, nakliyatla ilgili ölümlü ve uzuv kayıplı iş kazaları meydana getirmektedir.
SOMA’DA KAZA OLASILIĞI FAZLA
Bütün ayrıntılar yerinde yapılacak tetkik ve deneylerle belirlendikten sonra bilgisayarda sayısal gaz akış modelleri oluşturulmalıdır. Bu sayede metan geliri optimizasyonu yapılabilir. Ülkemizdeki en önemli linyit havzası olan Soma’daki çalışma bölgelerinde, derinliğin artmasına bağlı olarak kömürün yüksek miktarlarda metan içeriğine sahip olduğu belirlenmiştir. Burada hata yapılması asla kabul edilemez. Kömür damarının kalın olması ve havzada günümüze kadar metansız ortamda çalışılması nedeniyle tecrübe eksikliği nedenleriyle metan drenajı yapılmadan üretim yapılması yeni bir faciaya sebep olabilir. Öncelikli hedef, özellikle aynı anda birden çok maden emekçisinin ölümüne neden olabilecek kaza olasılığının her an var olan yeraltı kömür madenciliği olmalı ve buralara odaklanılmalıdır. Tüm sektör bileşenlerinin katılımıyla yeraltı kömür işletmeciliği yapılan bölgeler için Maden Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan risk haritası güncellenmeli, metan kaynaklı kazalar başta olmak üzere ulusal düzeyde acil durum ve eylem planı hazırlanmalıdır. Gelişmiş teknolojilerin ocak emniyetinin sağlanmasına olumlu etkisi büyük olmuştur. Mekanizasyonun olduğu ocaklarda, kazalardaki sıklık oranları azalmaları dikkat çekicidir.
Radikal
Soma’daki facia, Türkiye ’deki kömür madenlerinde yaşanan korkunç gerçekleri de gün yüzüne çıkardı. Soma’daki felaketten tam 4 yıl önce hazırlanan maden raporu, yeraltında yaşanan ölümlerin göz göre göre geldiğini, yapılan tüm acil önlem uyarılarının gereği yapılmayarak kazalara davetiye çıkarıldığını ortaya koydu. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası tarafından 2010’da hazırlanan 152 sayfalık, ‘Madenlerde Yaşanan İşKazaları Raporu’nda şu tespitlere yer verildi:
AYAK GÖÇÜKLERİ OLUYOR
Yeraltı madenlerinde uygun ve yeterli tahkimat yapılmamaktadır. Özellikle üretim bacalarında ve kılavuz arınlarında gereğinden de fazla açıklık bırakılmakta, aktif arınlarda kapak tutulmamakta, aktif tavanlarda sürme kama tekniği tam olarak uygulanmamaktadır. Ayaklarda ‘ilerleme kadar göçertme/dolgu yapılması’ kuralı uygulanmamaktadır. Zonguldak havzasında uygulanan ‘göçertmeli-arına paralel sarmalı ağaç tahkimat’ yönteminin can damarı olan sürme kama ve damların şeşbeş ötelenmesi usulleri çok farklı ve eksik biçimlerde uygulanmakta ve ayak göçüklerine yol açmaktadır.
METAN DEŞARJ EDİLEMİYOR
Uygun ve yeterli havalandırma sisteminin bulunmamasına bağlı olarak baca ve kılavuz arınlarındaki metan geliri deşarj edilememektedir. Tali havalandırmanın yanlış uygulanmasına (çok uzun boru hatlarında engellenemeyen kaçaklar, kısa devreye yol açan ek tali vantilatörler, gücü çok az ya da gereğinden fazla tali vantilatörlerin kullanılması) Bu sebeple metan yanması ve grizu patlamaları meydana gelmektedir. Bağımsız havalandırma ilkesinden verilen ödünler özellikle çok sayıda işyeri ve işçinin etkilendiği büyük kazalara neden olabilmektedir. Üretim işyerlerinde nefeslik ve kaçamak yolu olarak kullanılmak üzere yerüstü bağlantılı ikinci bir yol bulunmamaktadır.
ACİL TAHLİYE YAPILAMIYOR
İşçiler ocaktan acil ve güvenli bir şekilde tahliye edilememektedir. Ayrıca bu durum ocak havalandırmasını da olumsuz etkilemektedir. Tehlikeli gazlar için bazı büyük işletmelerde sürekli gaz izleme sistemi kurulu olup, erken uyarı sistemi bulunmamaktadır. Bu sebeple, tehlikeli gazların sürekli takibi yapılamamakta, gerekli tedbirler zamanında alınamamakta ve tehlikeli durumlarda ocağın acil tahliyesi sağlanamamaktadır. Grizulu ocaklarda kullanılması zorunlu olan kendiliğinden emniyetli elektrik donanımının ve devre kesici donanımların zamanla, tamir bakım gördükçe bu özelliğini yitirmesi iyi denetlenmeyen bir husustur. İlkyardım ve tahlisiye istasyonlarının kurulmaması, mevcutların ise uygun nitelikte olmaması nedeniyle kaza sonucu kurtarma ve ilkyardım işlemleri zamanında yapılamamaktadır. Ocakta uygun vasıfta gaz ölçüm cihazının bulunmaması, her vardiyada muntazam aralıklarla gaz ölçümlerinin yapılmaması, ferdi maskelerin bulunmaması veya kullanılamaması, çalışanların metan, karbonmonoksit, karbondioksit ve diğer tehlikeli ve zararlı gazlardan etkilenmesine neden olmaktadır.
PANİK ÖLÜMÜ ARTIRIYOR
Yangın ve patlamadan sağ olarak kurtulanlar, yeterli eğitim ve tatbikatların yapılmaması nedeniyle oluşan panik sonucu bireysel oksijen maskelerini kullanamamakta, güvenli çıkış yollarını bulamamakta ve bu durum ölümleri arttırmaktadır. Çalışanların ocak içi eğimli yollarda malzeme taşınan vagonlara binmeleri, vagon kaçmalarına karşı tedbirlerin alınmaması, yollardaki aralıkların yeterli olmaması, nakliyatla ilgili ölümlü ve uzuv kayıplı iş kazaları meydana getirmektedir.
SOMA’DA KAZA OLASILIĞI FAZLA
Bütün ayrıntılar yerinde yapılacak tetkik ve deneylerle belirlendikten sonra bilgisayarda sayısal gaz akış modelleri oluşturulmalıdır. Bu sayede metan geliri optimizasyonu yapılabilir. Ülkemizdeki en önemli linyit havzası olan Soma’daki çalışma bölgelerinde, derinliğin artmasına bağlı olarak kömürün yüksek miktarlarda metan içeriğine sahip olduğu belirlenmiştir. Burada hata yapılması asla kabul edilemez. Kömür damarının kalın olması ve havzada günümüze kadar metansız ortamda çalışılması nedeniyle tecrübe eksikliği nedenleriyle metan drenajı yapılmadan üretim yapılması yeni bir faciaya sebep olabilir. Öncelikli hedef, özellikle aynı anda birden çok maden emekçisinin ölümüne neden olabilecek kaza olasılığının her an var olan yeraltı kömür madenciliği olmalı ve buralara odaklanılmalıdır. Tüm sektör bileşenlerinin katılımıyla yeraltı kömür işletmeciliği yapılan bölgeler için Maden Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan risk haritası güncellenmeli, metan kaynaklı kazalar başta olmak üzere ulusal düzeyde acil durum ve eylem planı hazırlanmalıdır. Gelişmiş teknolojilerin ocak emniyetinin sağlanmasına olumlu etkisi büyük olmuştur. Mekanizasyonun olduğu ocaklarda, kazalardaki sıklık oranları azalmaları dikkat çekicidir.
Radikal
FRANSA ACIMIZLA DALGA GEÇTİLER !
Fransa'da yayınlanan komedi programındaki bu diyaloglar pes dedirtti.
Fransa'da yayınlanan komedi programı 'Les Guignols de l’Info'da Soma faciasında ölen madenciler için kullanılan ifadeler büyük tepki topladı.
Kuklaların haber sunulduğu programın açılışını yapan ünlü Fransız gazeteci Patrick Poivre d'Arvor'un kuklası, Soma faciasıyla ilgili yaptığı sunuşun ortasında, "Ben ne anlatıyorum. Türk madenciler kimin umurunda. Bugün bayram; Cannes'deyiz." ifadelerini kullandı. Daha sonra ise stüdyoya giren kadınla Pharell Williams'ın 'Happy' müziği eşliğinde dans etti.
Daha sonra Cannes Film Festivali'nden görüntüler aktaran programda sunucu, siyah yüzle kırmızı halı üzerinde zorlukla yürüdüğü görülen Türk Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın kuklası için "Görünüşe göre Türkiye'deki madem kazası baya hasar vermişe benziyor." diye konuştu.
Akşam saatlerinde yayınlanan programa Fransa'daki Türkler sosyal medya üzerinden tepki gösterirken kanal yetkilileri konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı.
Fransa'da yayınlanan komedi programı 'Les Guignols de l’Info'da Soma faciasında ölen madenciler için kullanılan ifadeler büyük tepki topladı.
Kuklaların haber sunulduğu programın açılışını yapan ünlü Fransız gazeteci Patrick Poivre d'Arvor'un kuklası, Soma faciasıyla ilgili yaptığı sunuşun ortasında, "Ben ne anlatıyorum. Türk madenciler kimin umurunda. Bugün bayram; Cannes'deyiz." ifadelerini kullandı. Daha sonra ise stüdyoya giren kadınla Pharell Williams'ın 'Happy' müziği eşliğinde dans etti.
Daha sonra Cannes Film Festivali'nden görüntüler aktaran programda sunucu, siyah yüzle kırmızı halı üzerinde zorlukla yürüdüğü görülen Türk Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın kuklası için "Görünüşe göre Türkiye'deki madem kazası baya hasar vermişe benziyor." diye konuştu.
Akşam saatlerinde yayınlanan programa Fransa'daki Türkler sosyal medya üzerinden tepki gösterirken kanal yetkilileri konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı.
YERKEL'İN ATTIĞI TEKMESİNİ BÖYLE AÇIKLADI
Yalçın Akdoğan bugünkü yazısında Soma'da bir protestocuya tekme atan Başbakanlık Müşaviri Yerkel'i savundu.
"İhmali olanın gözünün yaşına bakmayız" başlıklı yazısında Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel'le ilgili Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Star gazetesindeki köşesinde şunları yazdı:
TEK BİR FOTOĞRAF KARESİYLE OLAYIN TAMAMINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR
Olayı tahrik eden, provokasyon çıkarmaya çalışan, milletin tepkiselliğini kullanmak isteyen çevreler ise çok marjinaldir ve açıkçası ortamın nezaketini hiçe sayan bir sorumsuzluk içindedir. Olayı ve yaşananları objektif şekilde dünyaya aktarmak yerine tek tek bazı fotoğraf kareleri üzerinden hükümete yönelik büyük bir kalkışma olduğu izlenimi uyandırmaya çalışan medya kuruluşları da aynı sorumsuzluğa ortaktır.
"KENDİNİ SAVUNMASI FARKLI ŞEKİLDE YANSITILDI"
Acılı aileleri dinlemek için halkın içine karışan Başbakan Erdoğan’a bazı örgüt mensuplarının tahrikiyle gerçekleşen münferit tepkiler Başbakanlık ekibine yönelik fiili saldırıya dönüşmüştür. Araçları tekmeleyen ve ekibi linç etmek isteyenlere karşı Yusuf Yerkel’in kendini savunması çok farklı şekilde yansıtılmıştır. Tek bir fotoğraf karesiyle olayın tamamını anlamak mümkün değildir.
Hükümet düşmanlığıyla gazeteciliği birbirine karıştıran kimi medya kuruluşları maden ocağı sahibini ‘AK Partili, yandaş’ gibi takdim etmeye çalışmış, kimileri de devleti yerden yere vururken madeni işleten şirkete övgüler düzmüştür.
Böyle bir facia karşısında yargısız infaz yapmak, peşinen birilerini suçlu veya masum ilan etmek elbette yanlıştır. Olay vahimdir ve tüm boyutlarıyla incelenerek aydınlığa kavuşturulacaktır. Hükümet kendine bakan yönüyle, yargı ise adli olarak gereken çalışmaları yapacaktır."
Star
"İhmali olanın gözünün yaşına bakmayız" başlıklı yazısında Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel'le ilgili Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Star gazetesindeki köşesinde şunları yazdı:
TEK BİR FOTOĞRAF KARESİYLE OLAYIN TAMAMINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR
Olayı tahrik eden, provokasyon çıkarmaya çalışan, milletin tepkiselliğini kullanmak isteyen çevreler ise çok marjinaldir ve açıkçası ortamın nezaketini hiçe sayan bir sorumsuzluk içindedir. Olayı ve yaşananları objektif şekilde dünyaya aktarmak yerine tek tek bazı fotoğraf kareleri üzerinden hükümete yönelik büyük bir kalkışma olduğu izlenimi uyandırmaya çalışan medya kuruluşları da aynı sorumsuzluğa ortaktır.
"KENDİNİ SAVUNMASI FARKLI ŞEKİLDE YANSITILDI"
Acılı aileleri dinlemek için halkın içine karışan Başbakan Erdoğan’a bazı örgüt mensuplarının tahrikiyle gerçekleşen münferit tepkiler Başbakanlık ekibine yönelik fiili saldırıya dönüşmüştür. Araçları tekmeleyen ve ekibi linç etmek isteyenlere karşı Yusuf Yerkel’in kendini savunması çok farklı şekilde yansıtılmıştır. Tek bir fotoğraf karesiyle olayın tamamını anlamak mümkün değildir.
Hükümet düşmanlığıyla gazeteciliği birbirine karıştıran kimi medya kuruluşları maden ocağı sahibini ‘AK Partili, yandaş’ gibi takdim etmeye çalışmış, kimileri de devleti yerden yere vururken madeni işleten şirkete övgüler düzmüştür.
Böyle bir facia karşısında yargısız infaz yapmak, peşinen birilerini suçlu veya masum ilan etmek elbette yanlıştır. Olay vahimdir ve tüm boyutlarıyla incelenerek aydınlığa kavuşturulacaktır. Hükümet kendine bakan yönüyle, yargı ise adli olarak gereken çalışmaları yapacaktır."
Star
14 Mayıs 2014 Çarşamba
Soma Maden Bilançosu Ölü sayısı 238
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Soma'da madendeki yangında ölenlerin sayısının 238 olduğunu açıkladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Can kaybının daha da artmasından endişeliyiz. Milli yas ilan edilmiştir. Bu sıkıntı ve acı beklediğimizin üzerinde oldu. Türkiye’deki şuana kara yaşanmış en yüksek kayba doğru gidiyoruz. Şu anda 7 tane işçi kardeşimizin cenazelerini ailelerine teslim ettik. Otopsiler devam ediyor. Bütün bu işlemlesin hızlandırılması için uğraşıyoruz. Dün MHP, BDP CHP’den milletvekilleri taziyelerini sundu. Kendilerine gösterdikleri nezaketten dolayı teşekkür ediyoruz” dedi.
“Bütün bu işlemler bittikten sonra gerek adli ve idari soruşturmaların yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın” diyen Bakan Yıldız, “İçerde herhangi bir grizu patlaması ve darp olmadı. Karbonmonoksitten zehirlenmesinden işçi kardeşlerimizin hayatını kaybettiğini görüyoruz. Ölümlü vakaların daha da arttığınız görüyoruz bunu üzülerek söylüyoruz” dedi.
DHA
Somada Ölen Maden İşçilerin İsimlerini Listesi
Soma'da durum her geçen dakika daha kötüye gidiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız şehit sayısını en az 205 olarak açıkladı ama yüzlerce kayıp var. Ölen madencilerin isimleri açıklandı mı? Soma'daki maden ocağında ölenlerin isimleri...
Soma'da durum her geçen dakika daha kötüye gidiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız şehit sayısını en az 201 olarak açıkladı ama yüzlerce kayıp var. Ölen madencilerin isimleri açıklandı mı? Soma'daki maden ocağında ölenlerin isimleri...
SOMA'DA ÖLENLERİN İSİM LİSTESİ HENÜZ AÇIKLANMADI
Türkiye'yi yasa boğan Manisa Soma'daki maden faciasında resmi rakamlara göre 201 kişi hayatını kaybetti.
Soma'da yürek yangını. Manisa Soma'da meydana gelen maden faciasında öle sayısının her geçen dakika artması acıyı büyütüyor.
Soma'daki endişeli ama ümitli bekleyiş yerini ümitsizliğe terk etti. Somalılar isim listesinin açıklanması bekleniyor.
Soma'daki endişeli ama ümitli bekleyiş yerini ümitsizliğe terk etti. Somalılar isim listesinin açıklanması bekleniyor.
SOMA'DA KURTARILAN İSİMLERDEN BAZILARI
Madenden yürüyerek çıkan işçilerden bazılarının isimleri maden ocağı önünde bekleyen vatandaşlara ilan edildi. Bu işçilerin isimleri şöyle: "Ahmet İnanç, Süleyman İnce, Vedat Kılıç, Onur Ergün, Halil İbrahim Adak, Osman Yıldırım, Yusuf Emre Uğur, Eset Çevik, Mehmet Ali Dinçer, Zeki Özdemir, Fazlı Barış, Serdar Güney, İnan Akbulut, Tolga Söğüt, Şakir Yakut,
Madenden yürüyerek çıkan işçilerden bazılarının isimleri maden ocağı önünde bekleyen vatandaşlara ilan edildi. Bu işçilerin isimleri şöyle: "Ahmet İnanç, Süleyman İnce, Vedat Kılıç, Onur Ergün, Halil İbrahim Adak, Osman Yıldırım, Yusuf Emre Uğur, Eset Çevik, Mehmet Ali Dinçer, Zeki Özdemir, Fazlı Barış, Serdar Güney, İnan Akbulut, Tolga Söğüt, Şakir Yakut,
Soma'da Maden İşçisinin Kurtulduğu an
Soma'da Maden İşçisinin Kurtulduğu an sedye kirlenmesin diye cizmelerimi çıkartayım mı dedi.
Soma Maden Faciasında Kurtulan işçi... paylaşan: egehabercom
Soma Maden Faciasında Kurtulan işçi... paylaşan: egehabercom
Tarihte En Büyük Maden Kazası

Soma'da yaşanan maden kazasında 200'den fazla işçinin hayatını kaybetmesi, dünya tarihinde yaşanmış ölümlü maden kazalarını akıllara getirdi.Çin, Fransa ve Japonya başta olmak üzere dünyada birçok ülkedeki maden ocağı kazalarında, binlerce kişi hayatını kaybetti. Bugüne kadar en çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği kaza, 1942 yılında Çin'de meydana geldi. Çin'deki kazada bin 549 kişi öldü.Maden kazaları genellikle gaz sıkışması, metan gazı patlaması, karbonmonoksit zehirlenmesi, kömür tozu patlamasından meydana geliyor. Soma'da maden ocağında meydana gelen ve şu ana kadar 232 kişinin yaşamını yitirdiği kazanın benzerleri, dünyanın yakın tarihine damgasını vuruyor.
Dünyanın en ölümlü maden ocağı kazaları şöyle sıralanıyor:
ÇİN - BENZIHU / 1942
Çin'in Liaoning eyaletinde Benzi yakınında Honkeiko kömür madeninde 26 Nisan 1942'de, dünyanın en çok ölümlü kömür madeni kazası meydana geldi.Madende gaz ve kömür tozu karışımının neden olduğu patlamada bin 549 kişi hayatını kaybetti. Patlamada maden kuyusunun girişi kapandı. Japonya ordusu, kazaya rağmen 2. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar kadar ocağı işletmeye devam etti. Liaoning'in bağımsızlığını kazanmasının ardından Sovyetler Birliği'nin yaptığı soruşturma, havalandırma sisteminin kapanmasıyla karbonmonoksit zehirlenmesinin, madencilerin büyük bölümünün ölümüne yol açtığını gösterdi.
FRANSA - COURRIERES / 1906
Fransa'da 10 Mart 1906'da meydana gelen kazada, bin 99 kişi hayatını kaybetti. Dünya tarihinin en ölümlü ikinci kömür madeni kazasının nedeni, kuyulardan birinde çıkan yangının yol açtığı büyük patlamaydı.
JAPONYA - MITSUBISHI HOJYO / 1914
Kaza, 15 Aralık 1914'te Japonya'nın Kyuşu adasında Mitsubişi Hojyo kömür madeninde meydana geldi. Japonya tarihinin en ölümlü maden kazasında, 687 kişi yaşamını yitirdi.
ÇİN - LAOBAIDONG / 1960
Çin'in Şanzi eyaletinde Datong yakınında bulunan Laobaidong kömür madeninde 9 Mayıs 1960 tarihinde metan gazı patlamasının yol açtığı kazada, 684 kişi hayatını kaybetti. Bu, Çin'in en ölümlü ikinci kömür madeni kazasıydı. Felaketle ilgili bilgiler, Çin yönetimi tarafından 30 yılı aşkın süre 1992 yılına kadar örtbas edildi.
JAPONYA - MITSUI MIIKE /1963 Kaza, 9 Kasım 1963'te Japonya'da meydana geldi. 458 madencinin yaşamını yitirdiği, 833 kişinin yaralandığı kazaya, kömür tozu patlaması neden oldu. Madencilerin büyük bölümü, karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybetti. Hayatta kalan madencilerde ağır beyin hasarı görüldü. Bu,Japonya'da meydana gelen en ölümlü ikinci kömür madeni kazası oldu.
BİRLEŞİK KRALLIK - SENGHENYDD / 1913
Birleşik Krallık tarihinde en kötü maden trajedisi olan Senghenydd Kömür Ocağı felaketi, Galler'de 14 Ekim 1913 tarihinde meydana geldi. Yer altında kömür tozu patlamasının neden olduğu felakette 439 kişi öldü.
ZIMBABVE - WANKIE / 1972
6 Haziran 1972'de Rodezya'da, şimdi adıyla Zimbabve'nin Wankie kömür madeninde bilinmeyen bir nedenden patlama yaşandı. Devam eden seri patlamar tarihin en büyük maden facialarından birinin yaşanmasına sebep oldu. Çalışmalar sonucunda 8 madenci kurtarılırken, 3 madencininde cansız bedenine ulaşıldı. 428 madenciye ise ulaşılamadı. Madenden sızan gaz sebebiyle arama kurtarma çalışmalarına son verildi. Facia sonucunda 126'sı Rodezyalı olmak üzere farklı ülkelerden 426 maden işçisi hayatını kaybetti.
HİNDİSTAN - DHORI / 1965
Hindistan'ın Jharkhand eyaletinin Dhanbad yakınlarındaki Dhori kömür madeninde 28 Mayıs 1965'te yaşanan grizu patlaması ve ardından çıkan yangın sonucunda 375 madenci hayatını kaybetti. Patlamanın madencilerden birinin lambasından kaynaklandığından şüpheleniliyordu.
HİNDİSTAN - CHASNALA / 1975
Dhori'deki kazadan 10 yıl sonra, 27 Aralık 1975'de yine Dhanbad yakınlarındaki Chasnala maden ocağında patlama yaşandı. Metan gazının alev alması sonucunda yaşanan patlamayla madenin çatısı çöktü ve madeni su bastı. Palamadan sağ kurtulan madenciler su ve yıkıntı altında can verdi. Sonuçta 372 madenci hayatını kaybetti. Pek çok madencinin bedenine hiçbir zaman ulaşılamadı.
İNGİLTERE - OAKS / 1866
12 Aralık 1866'da İngiltere'de, Güney Yorkshire'daki Oaks kömür ocağında madencilerin karzamasından çıkan kıvılcım nedeniyle meydana geldiği düşünülen iki ayrı grizu ve kömür tozu patlaması yaşandı. 19. yüzyılın en büyük maden facialarından biri olarak tarihe geçen kazada 361 kişi hayatını kaybetti.
ABD - MONONGAH / 1907
ABD'nin Monongah kömür madenlerine ait iki ayrı madende 6 Aralık 1907'de grizu ve kömür tozu patlaması yaşandı. Çoğunluğunu italyan göçmenlerin oluşturduğu 361 madenci hayatını kaybetti. Elektrik aksağamından ya da lambalardan çıktığı şüphelenilen patlama sonucunda havalandırma sistemi çöktü. Havasızlık sebebiyle kurtarma çalışmaları yürütülemedi.
#Soma Maden Faciası'nda arama kurtma çalışmaları devam ediyor. Başbakan Açıklıyor
#Soma Maden Faciası'nda arama kurtma çalışmaları devam ediyor.Hayatını kaybeden işçilerimizin sayısı artıyor
Başbakan Erdoğan, Soma'daki faciada hayatını kaybeden işçi sayısının 232 olduğunu açıkladı.





Somada Ölüm madeninden böyle kurtuldular
Yürekleri yakan maden faciasından kurtulan işçilerin güvenlik kamerasına yansıyan görüntüleri, yaşananları tüm sarsıcılığıyla ortaya koydu. İşçilerin görüntüleri, maden faciasındaki dehşeti gözler önüne serdi.
Soma'daki maden faciasından kurtulan işçilerin olay yeri görüntüleri, güvenlik kameralarına yansıdı.
Saat 22.11'i gösteriyordu. Görüntülerde önce başlarında baretleri ve ellerinde fenerleriyle 2 işçi görülüyor.
İşçiler birbiri ardına hızlı adımlarla yerin yüzlerce metre altındaki ölüm kuyusundan çıkmaya çalışıyor.
Aynı anda dışarıyı kayıt eden kamerada olay yerine ulaşmaya çalışan ambulanslar görülüyor. Siren sesleri ile ambulansa çağrı anonsları duyuluyor.
Saat 22.13'ü gösterirken, "3'üncü Bant İniş" kamerasında, baretlerindeki fenerleri kullanarak karanlık maden ocağında çıkışa doğru yürüyen işçiler görülüyor.
Diğer kamerada ise yavaş adımlarla yürüyen 2 işçi var. İşçilerden birinin diğerinin koluna girdiği ve ona destek verdiği görülüyor. Bir elinde çantasını taşıyan işçi tökezleyerek yürüyor.
İşçilerden biri daha güvenlik kameralarında görülüyor. Eğilerek yürüyen maden işçisi, bir elinde fenerini diğer elinde ise çantasını taşıyor.
Görüntülerde birbirleriyle konuşarak telaşla ilerleyen 4 maden işçisi görülüyor. Arkadan gelen işçi görüntülerden çıkmadan önce tekrar arkasına dönüp ardından gelen var mı diye bakıyor.
İşte o 6 işçi, yeraltındaki kabustan böyle kurtuluyor.
Kaynak: ulusalkanal.com.tr
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)